UND Yönetim Kurulu Başkam Çetin Nuhoğlu, 2020 yılına damgasını vuran pandemi süreciyle birlikte dünyada arz zinciri, stratejik ürünler; güvenlik, ortak hareket etme, lojistik gibi kavramlar üzerinden küresel ticaretin işleyişinin yeniden tartışılmaya başlandığını söyledi. Pandemi sonrasında küresel düzeyde bir yandan daha korumacı yaklaşımlar ortaya çıkarken, bir yandan da yeni küreselleşme modellerinin devreye girdiğini belirten Nuhoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Koronavirüs salgını öncesindeki dünyanın çok sürdürülebilir olmadığını hep birlikte gördük. Ülkeler arasında ekonomi, ticaret, hukuk, sağlık, ulaşım, eğitim başta olmak üzere tüm alanlarda tanı bir işbirliğinin olmaması nedeniyle; salgın tüm dünyayı etkilerken ülkeler farklı uygulamaları ve önlemleri devreye aldılar. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var ve bu dönem büyük riskleri ve büyük fırsatları barındırmasıyla, ülkelerin geleceği açısından belirleyici olacak. Ülkeler ve çok uluslu firmalar bu belirsizlik içinde yeni uluslararası stratejilerini ortaya koymaya hazırlanmakta. Sürdürülebilir olmaya devam edecek bir sistemi ortaya çıkarmak için farklı kaynaklardan beslenen ve kaynağa daha yakın olan üretim stratejileri öne çıkacaktır. Nitekim, en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği, ticaret politikasını gözden geçirmek üzere Eylül ayında sona erecek kapsamlı bir istişare süreci başlatmış; tedarik zincirlerini çeşitlendirerek yakın pazarlara yönelmeyi planları arasına yerleştirmiş bulunuyor.
“TÜRKİYE BU SÜREÇTEN KAZANÇLI ÇIKACAK”
Çetin Nuhoğlu, bu küresel dönüşümde en avantajlı ülkelerin başında Türkiye’nin geleceğini söyledi. “Önümüzde belki de hiç olmadığı kadar büyük fırsatlar var” diyen Nuhoğlu, şunları aktardı: “Türkiye’nin coğrafi konumu, lojistik altyapısı ve ağ bağlantıları, aksamayan iç tedarik zinciri, üretim gücü ve becerisi, verimli insan kaynağı gibi daha birçok unsurla birlikte, eskisinden daha avantajlı konumda değerlendirildiği bir dönemdeyiz. Ülkelerin küresel tedarik zincirlerindeki kopan ilişkilerin çeşitli kritik noktalarında, Türkiye’nin konumlandırılması fırsatı, pandemi krizi sonrası dönemde ülkemizin tüm kesimleri tarafından çok iyi analiz edilip değerlendirilmesi gereken bir husus. Dünyada mevcut değerlendirmelere göre, tedarik zincirinden yeni stratejik ortaklıklar ve arayışlar gündeme gelecektir. Türkiye olarak Orta Asya, Avrupa, Ortadoğu tedarik zinciri politikalarını yeniden değerlendirmeli ve uygun stratejileri geliştirmeliyiz.
Pandemiden sorumlu olarak görülen Çin’ e karşı küresel mutabakat gün geçtikçe güçlenmekte, tazminat dışında bu ülkeye karşı ciddi yaptırımların olma ihtimali yüksek bir olasılık olarak görülmektedir. Dünyadaki toplanı üretimin %40’ını yapmakta olan Çin’ e nazaran birçok avantajı barındıran ülkemizin bu süreçten kazançlı çıkacağına inanıyoruz, bu doğrultuda hükümetimizin koymuş olduğu ihracat hedefleri doğrultusunda ihracatçılarımız ile omuz omuza çalışmaya devanı edeceğiz. Türkiye’nin 24 milyar dolar döviz getirişi ile en büyük hizmet ihracatçısı olan lojistik sektörümüz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ihracatımızın itici gücü olmaya devanı edecektir.”
©2024 ZEN ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK
BİNT AJANS